15 Şubat 2011 Salı

Heykel ve testi yapımı...

Heykel sanatı ne kadar da istediğim bir şeydi ama sanırım artık geç kaldım. Düşünceni biçimlendiriyorsun, aynadaki aksin gibi bir şey bu. Sana ait izler taşıyor. Gördüm ki çok incelikleri var. Bazen önündeki taşa sıkıntılarını, bazen mutluluklarını bazen de hayallerini biçimlendiriyordun. Geleneksel ‘taş olsa çatlar’ sözüne inat her duyguyu taşıyorlar. Bu müthiş bir his olmalı. Bazen de ortaya çıkardığın esere kendini koyuyorsun. Bir taşın rolünü oynamak hiç de zor gelmiyor sana, gerçek hayatta yüz binlerce kez üstlendiğin için.
Bazen de bakıyorsun ama bir türlü anlam veremiyorsun. Acaba burada ne ifade etmek istemiş diye…önünde sadece garip garip duran kocaman ve hiçbir şeye benzemeyen bir heykel duruyor ve sen de aynı gariplikte ona bakıyorsun. Aslında gerçekte kim bilir neler anlatıyor…
Bir de çamurdan testi yapmak çok eğlenceli. En azından daha kolay…yaparken de öyle şeyler hissettim ki…ana madde hatta lazım olan tek madde o kahverengi çamurdu. Çamuru testi yapmak için biçimlendiriyordum. Ancak benim istediğim çamurun kendisi değil, içindeki boşluktu. O an bu bana çok tuhaf geldi. Birçok şeyi çoğu zaman tek taraflı düşündüğümüzden atlayıvermişiz bu ayrıntıyı. Güldüm halime.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder