21 Şubat 2011 Pazartesi

Fakir kızın doğumgünü....

             Lucynn'nin yazısını okuyunca çocukların acımasızlığı ile ilgili benim de bir anım aklıma geldi.  Ben küçükken bir arkadaşımız doğum günü yapacaktı, aslında bu onun için bir ilkti. Çünkü çok fakirlerdi ve oturduğumuz sitenin bir apartmanının bodrum katında oturuyorlardı. Onlara o güne dek hiç giden olmamıştı. Belki de bulundukları durumdan hep utanmış ve kimseyle doğru dürüst dialog kurmamıştı. Ama sınıftaki doğum günü etkinliklerine özenmiş olacak çağıracağı tuttu.
             Ben ve diğer arkadaşlarım ilk şaşkınlığı attıktan sonra ne alacağımıza karar vermeye başladık. Bu durumda alınacak en güzel hediyeler onun ihtiyacı olacak türden olmalıydı. Neyse herkes bir şeye karar verdi ve gün geldiğinde hepimiz buluşma noktasındaydık. Aramızda biraz şımarık ve patavatsız denilen türden arkadaşlarımız da vardı. Ben nedense her zaman fakir insanlara karşı çok küçük yaşlarımdan bu yana konuşmalarımda özenli olmuşumdur. Çocukken insan böyle şeylerin farkında olmaz ama ben hep duyarlıydım. Annemin ilkokul öğretmeni olmasıyla da ilgili sanırım, bana bu konuda kendi yaşıtlarıma karşı özenli olmam öğretildi.
           Her neyse, yanımızda bazı gerçekten çok şımarıklardı, okul hayatım boyunca da pek sevmezdim onları ama o gün gelecekleri tuttu. Çünkü o iki kız arkadaşımız marka kıyafetin yoksa  seninle asla konuşmayan tiplerdendi. Okulda da pek sevilmezlerdi. Herkesle dalga falan geçen, aşağılayan ıyyyyy, gerçekten öylelerdi. Neyse toplandık doğum günü olan kız arkadaşımızın evine geldik. Kapıyı çaldık, kapıyı kendisi açtı. Sınıftan epeyce kişi gelmiş olduğunu görünce öyle sevindi ki anlatamam.
          Üzerinde belli ki sahip olduğu kıyafetlerin kendince ortama en uygun gördüğünü üzerine giymiş ve heyecanla bizi beklemiş gibi bir hali vardı. Aslında kıyafeti içinde bulundukları maddi duruma göreydi, orta direğin bile altında bir durum söz konusu olduğu her halinden belliydi ama bu benim zaten umurumda olmazdı. Sonra o iki şımarıktan biri ne dese beğenilir: 'aaaaaaa daha giyinmemiş bile!!!!!'
        Kızın suratına tokat gibi geldi bu cümle, nasıl işte ya giyinmiş ortama kendince en uygun kıyafetini. Kızın yüzü hala dün gibi aklımda, öyle kötü oldu ki...daha nasıl giyinsin, biz de farkındaydık ama ağzımızı bile açmadık, bu durumda harika görünüyorsun demeye de gerek yok...O şımarık kızdan hepimiz o anda nefret ettik ama yapacak bir şey yoktu, söz ağızdan çıktı bir kere. Bizde hiçbir şey diyemedik nedense...kaldık öyle
       Fakir kız kısa süreli şokun ardından , zar zor gülümseyerek -gelin şimdi giyinirim- dedi. Ne giyinecekse...ama doğum günü süresi boyunca fakir kız kıyafetini değiştirmedi. O şımarık kızlar da erkenden ayrıldılar zaten, iyi de oldu. Onlar gittikten sonra biz daha çok eğlendik. Yaşına rağmen kendini bilen çocuklar olarak, doğum günü boyunca güldük eğlendik. Ama eminim o fakir kızın aklından hiç çıkmayacak bir gündü, eminim....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder