12 Şubat 2013 Salı

ZAMANLA GİDEN


Yaşamımız boyunca, bize değmeden geçen öyle çok mutluluk, sevgi ve hayatımızı olumlu yönde etkileyecek fırsat var ki, ama önem sıralamasında payı daha büyük olan koşuşturmalardan nefes nefeseyizdir. Aslında çoğu kez kendimize değil de, başkaları için tüketiriz bunu. Bu gibi durumlarda insan kendini futbol topu gibi hisseder; kendine bir faydan yoktur ama başkalarına zaferler kazandırırsın. Halbuki her insan hayat içinde ayrı bir hayattır ve her anını zevkle yaşaması gerekirken, çoğu kez, iç içe olması  gereken duygulardan yoksun, zamanın yitirdikleriyle birlikte yaşar gider.

Zamanla giden bir şeyler var. Çocukken bağıra bağıra akıttığımız göz yaşlarımızı, şimdi içimize atıyoruz. Kâğıt helvamızı elimize alıp gezindiğimiz yollarda, beklentiler eşlik ediyor şimdi bize. Bir su birikintisinin içine düşmek eskisi kadar mutlu etmiyor bizi, içimizi acıtan, bir sürü para verip aldığımız kıyafetimiz. Belki de, yaşam bize, bunları tekrar yaşama şansı bile vermeyecek kim bilir?

Sizce yaşam nedir? Bu soruyu hiç kendinize sordunuz mu? Bence yaşam, tercihlerin tümüdür ve bu da size bağlı. Bunun için ne yaşarsanız yaşayın, önce kendiniz için bir şeyler yapmakla işe başlayın hem de hiç vakit kaybetmeden. Çünkü yaşarken bir türlü inanamadığınız ölüm, bir gün tüm varlığıyla hissettirecek kendini ve siz, yıllarca uğraşıp, bir merdivenin tepesine çıktığınızda, onu yanlış duvara dayadığınızı fark edeceksiniz. Bu da pişmanlığın ta kendisi olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder